ÇANAKKALE (İGFA) – OPET, Çanakkale Savaşları ile Troya Savaşı’nı kültürel birikimler ışığında 18 yıldır devam eden Tarihe Hürmet Projesi’ni, Akdeniz’e taşıyor. Troya Savaşı’ndan sonra Mopsos ve Calchas isimli kahramanlar tarafından kurulduğu kabul edilen Sillyon Antik Kenti’nin gün yüzüne çıkarılması için yürütülen hafriyat çalışmalarına sponsor olan OPET, bu adımla Türkiye’nin varlıklı tarihi ve kültürel mirasına olan takviyesini bir sefer daha gösterdi.
“2018 Milletlerarası Troya Yılı”nda, tarihi, mitolojik, kültürel ve doğal hoşlukları ile öne çıkan ve Troya bölgesinde yer alan Tevfikiye Köyü’nü “Arkeo- Köy”, Çıplak Köyü’nü ise Troya bölgesinin kültür mirasının zenginliklerinden ilham alarak kurgulanmış konseptlerle “Etno-Köy” kavramı ile yenileyen OPET, Troya’nın izini sürerek Akdeniz’e ulaştı. OPET, Tarihe Hürmet Projesi kapsamında bu sefer Antalya Serik’e 16 km uzaklıkta Perge ve Aspendos ortasında yer alan bir Pamphylia kenti olan Sillyon Antik Kent’in hafriyat çalışmalarını desteklemek emeliyle T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile protokole imza attı.
İmza merasimi Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, Antalya Belek Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Yazıcı, Serik Kaymakamı Cemal Şahin, Serik Belediye Lider Yardımcısı Mehmet Yıldırım, Antalya Vilayet Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, OPET İdare Konseyi Kurucu Üyesi Nurten Öztürk ve Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Klasik Arkeoloji Kısmı Öğretim Vazifelisi – Sillyon Hafriyat Lideri Doç. Dr. Murat Taşkıran’ın katılımıyla gerçekleşti.
“ÇANAKKALE’DE BAŞLAYAN SEYAHATİMİZ AKDENİZ’E UZANDI”
Çanakkale’deki Çıplak Köyü’nün Troya’nın keşfinde başlangıç noktası olarak kabul edildiğini belirten OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk “OPET olarak geçmişe hürmet duyan, geleceğe umutla bakan bir anlayış ile yol alıyor, tarihi zenginliklerimize sahip çıkıyoruz. 2006 yılında Çanakkale ve Gelibolu Yarımadası’nda başlattığımız Tarihe Hürmet Projesi, bizi Akdeniz’e götürdü. Troya Savaşı’ndan sonra bu savaşa katılan iki kahraman isim tarafından kurulduğu kabul edilen antik çağın en varlıklı kentlerinden biri olan Sillyon Antik Kenti’nin hafriyat çalışmalarına dayanak vermekten büyük memnunluk duyuyoruz. Geçmişimize ve köklerimize sahip çıkmak, bizim için kıymetli bir kıymettir. Bu projeyle, Türkiye’nin tarihi ve kültürel mirasına olan katkımızı bir adım daha ileriye taşımak bize gurur veriyor” değerlendirmesinde bulundu.
“BEREKETLİ TOPRAKLARIN MAĞRUR KENTİ”
Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Klasik Arkeoloji Kısmı Öğretim Vazifelisi – Sillyon Hafriyat Lideri Doç. Dr. Murat Taşkıran toplantıda şöyle konuştu: “Bereketli toprakların mağrur kenti Sillyon, arkeolojik kültür varlıkları ve sahip olduğu tarihi pahaları geçmişten günümüze çok katmanlı dokusuyla kıymetli bir kültürel miras alanıdır. Tarih boyunca kültür ve uygarlıkların birleşme-çatışma noktasında yer alan bu kadim kent, üzerinde birçok medeniyetin izini taşımaktadır. Farkındalık yaratarak ve sürdürebilir bir konseptte Sillyon’un korunmasını, araştırılmasını ve görünür kılınmasını amaçladığımız çalışmalarımız OPET’in dayanaklarıyla artık daha da güçlenerek devem edecektir. OPET’in Tarihe Hürmet Projesi kapsamına Sillyon’u da dahil etmesi, ülkemiz genelinde yaptığı çok pahalı projelerine Sillyon üzere tarihin derinliklerinde bilinmeyen kalmış bir alana dayanak olması yalnızca kültürel mirasımızın korunması ve gelecek jenerasyonlara aktarılması noktasında değil; tersine benzeri çalışmalara yeni bir projeksiyon sunması manasında çok değerlidir.”
“BU DAYANAK SILLYON’U TÜRKİYE’DE VE DÜNYADA DAHA BİLİRİN HALE GETİRECEK”
Törende konuşan Antalya Vilayet Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, “Kültürel mirasa yapılan tüm dayanaklar bizim için bedelli. OPET’in sponsorluğunun yanı sıra bağlantı kabiliyetinin de Sillyonumuz’u hem Türkiye hem de dünyada daha bilinir hala getireceğine inanıyoruz. Londra, Berlin, ABD, Uzakdoğu’dan kendi rezervasyonunu yapan, kendi seyahat planını oluşturan, ören yerlerini ziyaret eden bir kitle, bir eko sistem yaratmak istiyoruz. Şu anda Belek’teyiz ve çabucak yakınımızda Aspendos var, çeşitli şenlikler, tertipler yapılıyor. Kısa aralıklarla gezilebilecek destinasyonlara muhtaçlığımız var. Sillyon bu manada da çok hakikat bir iş” tabirini kullandı.
Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan da Sillyon’daki hafriyatın OPET ile daha da güçlendiğini belirterek, “Üniversite olarak arkeoloji ve sanat tarihi çalışmalarına büyük paha veriyoruz. OPET’in Sillyon kazılarına olan sponsorluğu bizim için bu manada çok değerli. Atılan bu adım kurumlar ortasındaki işbirliğine çok büyük katkı sağlamak ile kalmayacak birebir vakitte yeni bir turizm destinasyonu sunacak. Dayanak sağlayan OPET ailesine değerli yönetim kurulu üyelerine çok teşekkür ediyoruz” dedi.
İLK HAFRİYAT ÇALIŞMALARI 2020’DE BAŞLADI
Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Kısmı öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Taşkıran başkanlığında birinci hafriyat çalışmalarına 2020 yılında başlanan Sillyon Antik Kenti’nde yer alan nekropol, stadyum ve hamam üzere bedellerin tarihi zenginliklerimize ve turizme kazandırılması hedefleniyor. Kentteki hafriyat çalışmaları, Pamukkale Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi, Belek Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa ve İstanbul Teknik Üniversitesi ile yurt dışından gelen uzman arkeologlardan oluşan 40 kişilik bir grup tarafından yürütülüyor.
BÜYÜK İSKENDER’İN ELE GEÇİREMEDİĞİ BİRKAÇ KENTTEN BİRİ
Tarihi 4 bin yıl öncesine dayanan ve Büyük İskenderun Anadolu’da ele geçiremediği birkaç kentten biri olarak bilinen Sillyon, nekropolü, stadyumu, hamamı, Osmanlı Çeşmesi ve Selçuklu Dönemi’nde 13. yüzyılda inşa edilerek günümüze kadar ayakta kalmayı başarmış bölgenin en eski mescitlerin biri olan Kale Mescidi ile öne çıkıyor. Milattan evvel dördüncü yüzyılda kendi ismini taşıyan madeni parasını basmaya başlayan Sillyon’un bu paraların üzerinde ismi Sylviys olarak geçiyor.