Eski Milli Savunma Bakanı ve 15 Temmuz darbe teşebbüsünün yaşandığı dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar Hürriyet’ten Fatih Çekirge’ye konuştu. Akar, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlatırken dolaylı olarak eski Özel Kuvvetler Kumandanı Zekai Aksakallı’ya da karşılık verdi. Akar şu sözleri kullandı:
“(15 Temmuz’da) benim ve başta Genelkurmay II. Başkanı olmak üzere vatanına ve milletine bağlı silah arkadaşlarımın darbeci buyruk subayına ve yanındakilere karşı alenen rest çekmemiz ruhsal üstünlüklerini kaybetme noktasında birinci atak olmuştur.”
Emekli Korgeneral Zekai Aksakallı’nın, 2017 yılında çıkan haberlerde “TSK’da kriz ve harikulâde durumlarda birinci haber alınır alınmaz ‘Personel kışlayı terk etmesin’ buyruğu verilir. Birlik kumandanları kışlalarında mesaiye devam eder. Her vakit uygulanan bu temel ve kolay kural 15 Temmuz 2016’da birinci haber alındığı vakit uygulanmamıştır. Uygulansaydı darbe teşebbüsü baştan açığa çıkardı” dediği öne sürülmüştü. Aksakallı’nın Hulusi Akar tarafından El-Bab operasyonu sonrasında misyondan alındığı tez edilmişti. Kamuoyuna açıklanan bilgi ise Aksakallı’nın ‘kadro yetersizliği’nden emekli edildiği olmuştu.
Zekai Aksakallı, dün M5 Mecmuası’ndan Ardan Zentürk’e konuştu. Aksakallı 15 Temmuz’da Genelkurmay ve Akar’ın durumuyla ilgili şöyle dedi:
“Akıncı Üssü’ndeki rehin tutulan kumandanları kurtarmak için intikal ederken Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar aradı. Çankaya’da, Başbakanlık’ta olduğunu ve oraya gelmemi söyledi. Malumunuz Genelkurmay Başkanı, FETÖ’cüler tarafından Akıncı’dan Çankaya’ya getirilmişti. Grubu Akıncı’ya gönderdim, ben Çankaya’ya gittim. Oradan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ı alarak meskenine götürdüm. Sonraki gün, yani 17 Temmuz sabahı, saat 08:00’da konutundan alarak benim aracımla Genelkurmay Karargahı’na gittik. Kendi çalışanımdan buyruk subayı, özel kalem, muhafaza müdürü ve koruma per- soneli görevlendirdim. Genelkurmay Karargahı’nı toparlamaya başladık.”
Aksakallı’nın Genelkurmay karargahını toparladığına ve Akar’a buyruk subayı, özel kalem ve muhafaza çalışanı verdiğine yönelik tabirleri 2017’de de söylediği üzere 15 Temmuz’da birinci etapta krizin yanlışsız yönetilemediğine dair görüşleriyle örtüşüyor.
İLGİLİ HABER: https://www.odatv4.com/guncel/zekai-aksakalli-roportaj-67834325
“ALNIMA SİLAH DAHADILAR”
Hulusi Akar, Hürriyette yayınlanan röportajında darbe gecesi yaşadıklarını detaylı olarak anlattı.
Röportaj şöyle:
– Sayın Akar darbe girişimi öncesinde durum neydi?
– FETÖ/PYD terör örgütü ile yürütülen çaba bilhassa 17-25 Aralık sürecinden sonra başlatılmıştır. Genelkurmay Başkanlığım mühletince kurumsal olarak bu uğraş azami hassasiyetle yürütülmüştür. 2016 yılında yapılacak Ağustos Şûra’sı için de her türlü hazırlık tamamlanmıştı.
– Şûra’da ne olacaktı?
– TSK içine yuvalanmış terör örgütü o Şûra’da ağır hasar alacaktı. Tayinler, terfiler ve misyona son vermeler planlanmıştı.
– Sayın Bakan, o dönem bu yuvalanmayı ve kalkışmayı nasıl sezdiniz?
– MİT’ten gelen bir istihbari bilgi üzerine çabucak arkadaşlarımla toplantıya geçtim, durumu büyük bir ciddiyetle ele aldık. Ve her türlü ihtimale karşı öncelikle tüm hava alanının kapatılmasını emrettim.
– Neden hava alanı?
– Zira MİT’ten helikopterlerle olağandışı bir hareket yapılacağı ihbarı alınmıştı. Bunun dışında da tüm birliklere tedbiren talimatlar gönderildi. Bu talimatlar en uçtaki birliklere kadar ulaştırıldı. Ayrıyeten hem Ankara Garnizon Komutanı’nı hem de Kara Kuvvetleri Komutanı’nı tezleri tetkik ve birlikler ile helikopter hareketlerini denetim altına almak üzere ilgili birliklere gönderdim. Daha sonra da darbecilere karşı kararlılıkla direndik.
– O gece size silah çekilmişti. Nasıl bir ruh halidir bu? Emrinizdeki subay size silah çekiyor. O an ne hissettiniz?
– Evet o gece unutamadığım olaylardan biri de alnıma silah dayanmasıydı. Silahı dayayan hain daima olarak “Oturun, sakin olun yoksa sıkarım” diye tehdit ediyordu. Daha o onda “Sık ulan sık şerefsiz” diye bağırdım. (Bakan Akar bu noktada güya o anı yaşarmışçasına keskin ve heyecanlı bir ses tonuyla konuşuyor.)
Ve sonra şöyle devam ediyor:
PSİKOLOJİLERİ BOZULDU
“Askerlik yapanlar bilirler, buyruk komuta zincirinde zafiyet olmaması temeldir. Benim ve başta Genelkurmay II. Başkanı olmak üzere vatanına ve milletine bağlı silah arkadaşlarımın darbeci buyruk subayına ve yanındakilere karşı alenen rest çekmemiz ruhsal üstünlüklerini kaybetme noktasında birinci atak olmuştur.”
Darbe teşebbüsünü hiyerarşik olarak püskürten birinci hareket buydu.
– Lakin hareket özgürlüğünüz kalmamıştı…
– Evet hakikat. Hareket özgürlüğüm kalmamıştı lakin konuşma özgürlüğümü sonuna kadar kumandan hali içinde sürdürdüm. Bu da onların psikolojisini bozdu, dirençlerini kırdı. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın çağrısı ve asil milletimizin sergilediği uğraş ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin onurlu mensuplarının da jandarma ve polislerimiz ile omuz omuza karşı duruşu sonucunda başarısız oldular.”
– Sayın Akar, darbe girişimi püskürtüldükten sonra neler yaşadığınızı hatırlatır mısınız?Bakar Akar yeniden birebir sertlikte karşılık veriyor:
“Bu menfur darbe teşebbüsü sonrasında daha evvel başlamış olduğumuz FETÖ/PYD paklığı artan bir tempoyla devam etti. Bu kapsamda 20.000’in üzerinde FETÖ ile ilişkili işçi ihraç edilmiştir. 15 Temmuz sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri Cumhuriyet tarihimizin en ağır ve en aktif faaliyetlerini sürdürmüştür. 2016 Fırat Kalkanı, 2018 Zeytin Kolu, 2019’da Barış Pınarı ve 2020’de Bahar Kalkanı harekâtları yapılmıştır. Birebir vakitte Irak’ın kuzeyinde Pençe-Kilit Harekâtı’yla teröristlere ağır darbeler indirilmiştir. Böylelikle hudut sınırında kalan son bölge de kapatılarak sonlarımızın güvenliği tam olarak sağlanmıştır.”
– O periyotta ne kadar terörist etkisiz hale getirildi?
– Terörü kaynağında yok etme stratejisi ve taarruzi bir anlayışla icra edilen operasyonlar sonucunda yaklaşık 40.000 terörist etkisiz hale getirildi. Bu muvaffakiyetin gerisinde tüm güvenlik kuvvetlerimizin ağır ve kahramanca çabası vardır.
ALGI OPERASYONUNA KARŞI
– FETÖ paklığı sonrasında TSK’yı nasıl tanımlıyorsunuz?
“Ordumuz FETÖ’den temizlendikçe daha da güçlenmiştir. Şunu söylemek isterim ki FETÖ’yle gayret devletimizin tüm kurum ve kuruluşları tarafından odunsuz bir halde yürütülen bir çabadır. Buna karşı terör örgütü, yerli ve yabancı işbirlikçileri ile her türlü algı operasyonunu, fitneyi ve fesadı yurtiçinden ve yurtdışından ısrarlı bir biçimde ortaya koymaktadır. Ancak FETÖ’nün oluşturmaya çalıştığı algıya karşı biz de olgularla yanıt veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz.”