Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktisadın dümenini tekrar teslim ettiği Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in bakanlık dönem teslim merasiminde yaptığı açıklamada “Türkiye’nin rasyonel bir yere dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır” demişti.
Ekonominin rasyonel yere dönmesi, iktisadın klasik kurallarının işletilmesi manasına geliyor. Erdoğan’ın desteklediği iktisat modeli ise eski bakanlar Berat Albayrak ve Nureddin Nebati’nin uyguladığı ‘düşük faiz-düşük enflasyon’ unsuruna dayanıyor. Bu siyasetin döviz kurunu artırdığı ve enflasyonu yükselttiği görüldü. Bunun üzerine iktisatta bir makas değişikliği yapıldı. Bu değişikliği uygulayacak isimler ise Mehmet Şimşek ve yeni Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan.
Merkez Bankası Lideri Hafize Gaye Erkan başkanlığındaki ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında siyaset faizi 650 baz puanlık artışla yüzde 8,5’tan yüzde 15’e yükseltildi.
Faiz artırımını AKP’ye yakın medya kuruluşları övgüyle karşıladı. Yeni Şafak, birinci sayfadan verdiği faiz artışı haberine “Parasal sıkılaşma başladı” başlığını attı. Yeni Şafak haberinde, iş dünyasının karara dayanağını verdi, kararın, iktisatta ‘sadeleşme’ getireceğini yazdı.
Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu ise toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımla faiz artışı kararını destekledi.
Likoğlu paylaşımında şu tabirleri kullandı:
“Ekonomik Tetikçiler sebest piyasa kurallarıyla durdurulamaz. Sizin rasyonel olup olmamanızın hiç bir ehemmiyeti yoktur. Türkiye 15 Temmuz’dan bu yana Ekonomik Tetikçilerin hücumuyla karşı karşıyadır. Çakalların yapamadığını Ekonomik Tetikçilere yaptırmaya çalışıyorlar…”
ŞİMŞEK VAZİFEYE GELDİ, ESKİ BAKANLAR ELEŞTİRİLDİ
AKP’ye yakın medya kuruluşları geçtiğimiz devirde enflasyonu düşürmek için faizleri artırmak gerektiğini öneren uzmanları ‘neoliberal’ olarak nitelendiriyordu. İktisatta ‘Türkiye modeli’nin uygulayıcılarının ise pabucu dama atıldı. Aydın Ünal, Yeni Şafak gazetesindeki köşesinde Berat Albayrak’ı eleştirdi. Mehmet Şimşek’in “Türkiye’nin rasyonel bir tabana dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır” hatırlatan Ünal, “rasyonel zemin”den çıkışın 2018 seçimleri sonrası başladığını öne sürerek Albayrak’ın bakanlık periyoduna işaret etti.
Aydın Ünal, “Dönemin hem çok yetkili hem de çok güçlü Hazine ve Maliye Bakanı” diye andığı Berat Albayrak için “Bugün dahi çerçevesini, muhtevasını, takvimini, amaçlarını bilmediğimiz, esasen yalnızca kendi zihninde var olan ve oradan dışarı da çıkamayan bir modelle bütün istikrarları, bütün göstergeleri altüst etmişti” sözlerini kullandı.
Ünal, tenkitlerine “Beş yıllık süreçte vakit zaman rasyonaliteye dönüş teşebbüsleri oldu fakat kısa sürdü. Hem o bakanın hem de birtakım danışmanların Türkiye’yi soktukları maceranın faturası çok ağır. Türkiye tahminen de hasarı 10 yıl ödenmeyecek bir bedelin altına girdi. Türkiye’ye çok ancak çok büyük kötülük yapıldı” diyerek devam etti.
Yeni Şafak müellifi, yazısının ilgili kısmını “Ekonomide bir “disiplin” ya da “kemer sıkma” devri de kaçınılmaz görünüyor. Beklentimiz, bu süreçte çalışanların, dar gelirlilerin, fakirlerin korunması. Onların yanılgıda hisseleri yok, inşallah bedelde de hisseleri olmaz” diyerek tamamladı.
FAİZ ARTIŞI YAPANA OPERASYONCU YAFTASI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Mart 2021’de Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı görevden almıştı. Resmî gazetede yayımlanan kararla Naci Ağbal’ın yerine Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu atanmıştı.
Bu karardan bir gün evvel iktidara yakın Sabah ve Yeni Şafak gazetelerinde atılan manşetlerde Naci Ağbal’ın vazifeden alınacağının sinyalleri veriliyordu.
Eski bakan Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’a ilişkin Turkuvaz Medya’ya bağlı Sabah gazetesinin muharriri Dilek Güngör, Merkez Bankası’nın siyaset faizine yaptığı 200 baz puanlık artışı değerlendirdiği yazısında karara reaksiyon gösterirken, Yeni Şafak gazetesi de direkt Ağbal’ı gaye alarak “operasyon” tabiriyle manşet atmıştı.
Yeni Şafak, kelam konusu haberinde, “Bu operasyonu kim ismine çektiniz” diyerek duyurdu.
Haberin devamında “Dünya, iktisattaki faiz tesirini azaltmaya çalışırken Türkiye’de Merkez Bankası, 83 milyonun sesine kulak tıkayarak faizi yüzde 17’den yüzde 19’a çıkardı. Piyasa beklentisinin bile üzerinde yapılan 200 baz puanlık müdahale, ekonomik münasebetlerle izah edilemeyen bir faiz artışı oldu. Merkez Bankası’nın Türkiye’nin büyümesini frenleyecek bu operasyonu kim yahut kimler ismine ve hangi gayeyle çektiği merak ediliyor” sözlerini kullandı.